Kuzey Ege Zeytinyağı bölgesinin benzersiz iklimiyle Türkiye'nin en kaliteli zeytinyağlarını ürettiğini biliyor muydunuz? Ezine, Ayvacık, Edremit, Havran, Burhaniye, Gömeç, Ayvalık, Akhisar, Dikili, Bergama ve Aliağa-Şakran'ı kapsayan bu özel bölge, 14 Kasım 2018'den beri resmi coğrafi işaret koruması altındadır. Burada yetiştirilen zeytinler, bölgenin aşırı sıcak olmayan havası sayesinde düşük asitte ve yüksek kalitede hakiki zeytinyağı üretimine olanak tanır.
Bir damla Kuzey Ege Zeytinyağı ağzınıza değdiğinde, duyularınızı harekete geçiren muhteşem bir deneyim başlar. Bu özel yağın en dikkat çekici özelliği damak çatlatan kendine has lezzetidir. Bu da, iyi yetiştirilmiş ve sağlıklı zeytinlerden elde edildiğini gösterir.
Kuzey Ege Zeytinyağı, yeşil elma, badem, domates gibi meyvemsi ve bitkisel aromalarla dolu bir koku deneyimi sunar. Edremit Körfezi yöresine özgü bu yağ, oldukça akışkan yapısı ve çimen kokusuyla damakta unutulmaz bir iz bırakır. Ayvalık çeşidi zeytinlerden üretildiğinde "yeni kesilmiş ot, çağla, badem ve meyve kokuları" hissedilmektedir.
Damakta ve dil ucunda hafif ve geçici bir acılık ve yakıcılık hissedilmesi, bu yağın karakteristik özelliğidir. Ayrıca, Kuzey Ege toprakları yüksek kalsiyum ve mineral içeriği ile zeytinin aromasında ince "taze fındıksı" notalar verebilmektedir. Asit derecesi maksimum %0,8 olan bu kaliteli yağ, kuzey ege ve güney ege zeytinyağı farkı arasında önemli bir faktördür. Güney Ege zeytinyağları yakıcılık özelliğiyle öne çıkarken, Kuzey Ege zeytinyağları meyvemsi özelliğiyle diğerlerinden ayrılmaktadır. Ancak, erken hasat yapılırsa Kuzey Ege zeytinyağlarında acılık/yakıcılık daha fazla olur. Bu yüksek kaliteli zeytinyağı, yüksek polifenol ve antioksidan içeriğiyle hem sağlığa faydalıdır hem de uzun süre tazeliğini korur.
Coğrafi konum, Kuzey Ege Zeytinyağının eşsiz karakterini şekillendiren en önemli faktördür. Edremit Körfezi'nden ve Kuzey Ege Denizi'nden esen nemli imbat rüzgârları, dağlardaki zengin bitki örtüsünün oluşturduğu oksijenle harmanlanarak zeytin ağaçlarını adeta bir buğu ile kaplar. Bununla birlikte, Kaz Dağlarından gelen yüksek hızlı rüzgârlar, ağaç üzerindeki bozuk zeytinleri yere düşürerek doğal bir seleksiyon sağlar ve zeytinyağı kalitesini artırır. Bu bölgenin yıllık yağış miktarı 600-700 mm arasında değişir ve aşırı sıcak olmayan havası, zeytin tanelerinde zararlıların gelişimini engeller.
Bölge topraklarının Akdeniz karakterinde oluşu da kuzey ege ve güney ege zeytinyağı farkını belirleyen bir başka faktördür. Jeomorfolojik etkenlerin katkısıyla oluşan bu optimum iklim koşulları, Kuzey Ege'yi özel nitelikli zeytinyağı üretimi için ideal bir bölge haline getirir. Sonuç olarak, tüm bu coğrafi ve iklimsel avantajlar, düşük asitli ve yüksek kaliteli hakiki zeytinyağlarının üretilmesine olanak tanır.
Kuzey Ege bölgesinde ağırlıklı olarak Ayvalık (Edremit yağlık) tipi zeytin ağaçları yetiştirilmektedir. Aslında zeytin meraları, yabani zeytin delicenin o havzadaki yerel ırkla aşılanmasıyla oluşmuştur. Edremit Havzası'nda; Ayvalık, Şakran, Midilli, Gemlik ırkları yaygın olarak aşılanıp yetiştirilen türlerdir.
Hasat süreci geleneksel yöntemlerle yürütülmekte ve bunların başında elle toplama (selektif hasat) gelmektedir. Bu yöntemde zeytinler dalından tek tek toplanmakta ve meyveye zarar verilmemektedir. Ayrıca sırık ve tarak yöntemleri de kullanılırken, büyük üreticiler mekanik hasat makinelerinden faydalanır. Zeytinler toplandıktan sonra gün içinde işlenmesi, zeytinyağı kalitesi açısından kritik öneme sahiptir.
Üretim sürecinde toplanan zeytinler önce yapraklarından arındırılmakta, ardından yıkama ve kırma işleminden geçer. Hamur haline getirilen zeytinler soğuk sıkım tekniğiyle (27°C'nin altında) preslenir ve su ile yağ ayrıştırılmaktadır. Bu işlem, iki bölge arasındaki önemli farklardan biridir. Düşük sıcaklıkta preslenen zeytinyağı, yüksek polifenol içeriği sayesinde daha sağlıklı olur. Son olarak filtrelenen yağ, krom tanklarda dinlendirilerek şişelenmektedir.
Türkiye'nin altın sıvısı olarak bilinen iki farklı zeytinyağı bölgesi, coğrafi özellikleri ve lezzet profilleriyle birbirinden ayrılmaktadır. Öncelikle kullanılan zeytin, iki bölgede farklılık göstermektedir.
Özellik | Kuzey Ege Zeytinyağı | Güney Ege Zeytinyağı |
Zeytin Çeşidi | Ayvalık / Edremit Yağlık | Memecik |
Asit Oranı | 0,2% - 0,5% (Maksimum 0,8%) | 0,3% - 0,7% (Maksimum 0,8%) |
Polifenol Seviyesi | 250 - 400 mg/kg | 400 - 600 mg/kg |
Peroksit Değeri | < 12 meq O2/kg | < 15 meq O2/kg |
Renk | Altın sarısı | Koyu yeşilimsi-sarı |
Tat & Aroma | Meyvemsi, badem, elma, çimen, düşük-orta acılık ve yakıcılık | Yoğun meyvemsi, yüksek acılık ve yakıcılık |
Akışkanlık | Daha akışkan, su gibi | Daha yoğun ve az akışkan |
Hasat Zamanı Etkisi | Orta dönemde optimum meyvemsi tat, erken hasatta hafif yakıcılık artar | Erken hasatta polifenol artışı çok yüksektir, tat daha sertleşir |
Her iki bölgenin zeytinyağları da aynı kalite sınıfında (natürel sızma) olmasına rağmen, aralarındaki tek fark üretimde kullanılan zeytinin çeşidi ve yöresindeki farklılıktan kaynaklanan karakteristik lezzet özellikleridir. Daha dolgun ve güçlü aroma isteyenler Güney Ege mahsullerini tercih ederken, hafif ve meyvemsi tatları sevenler Kuzey Ege Zeytinyağını seçmektedir.
Sonuç olarak, Ezine'den Aliağa'ya kadar uzanan bu özel bölgede üretilen bu zeytinyağı, coğrafi işaret koruması altında olan değerli bir üründür. Kazdağları'nın temiz havasıyla beslenen zeytin ağaçları, imbat rüzgârlarının nemiyle buluşunca ortaya çıkan bu altın değerindeki sıvı, mutfaklarımızın vazgeçilmez parçasıdır. Hafif ve meyvemsi tatları sevenler için Kuzey Ege Zeytinyağı, ideal bir seçim olacaktır. Her damakta farklı bir hikâye anlatan bu özel ürünü keşfetmek, Türk mutfak kültürünün zenginliğini anlamak için harika bir başlangıç noktasıdır.
Altın sarısı rengi, meyvemsi aroması ve hafif yakıcılığıyla tanınır. Yeşil elma, badem, domates ve taze ot gibi kokular içerir. Damakta hafif ve geçici bir acılık bırakır.
Kuzey Ege zeytinyağı daha yumuşak ve hafif tada sahiptir. Ayrıca, daha akışkan ve meyvemsi aromalarla öne çıkmaktadır. Güney Ege zeytinyağı daha yoğun ve dolgun lezzetlidir. Yağı ise daha koyu renkli ve güçlü aromalıdır.
Kaliteli zeytinyağı düşük asit seviyesine sahip, bulanık olmayan ve tortu içermeyen bir görünüme sahiptir. Soğuk sıkım yöntemiyle üretilmiş ve kimyasal işlem görmemiş olması önemlidir. Ayrıca, taze ve meyvemsi bir kokuya sahip olmalıdır.
Kuzey Ege'de zeytinler genellikle elle toplanır. Toplanan zeytinler aynı gün içinde işlenmektedir. Yapraklarından arındırılan zeytinler yıkanmakta, kırılmakta ve hamur haline getirilmektedir. Soğuk sıkım tekniğiyle (27°C'nin altında) preslenmekte, su ile yağ ayrıştırılmakta ve filtrelenmektedir.
Zeytinyağı, uygun koşullarda saklandığında uzun süre tazeliğini koruyabilmektedir. Ancak, ambalajlandıktan sonra 2 yıl içinde tüketilmesi önerilmektedir. İki yıldan sonra besin değerlerinde hem azalma hem de yapısal değişiklikler olabilmektedir. En iyi lezzet ve besin değeri için taze tüketilmesi tavsiye edilmektedir.