Natürel Sızma Zeytinyağı, Akdeniz mutfağının vazgeçilmez bir parçası olarak bilinmektedir. Sağlık açısından da sunduğu sayısız fayda ile hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Bizler için sadece bir yağ değildir. Kalp sağlığımızı koruyan, hücrelerimizi serbest radikallerin zararlarından koruyan ve doğal bir ağrı kesici işlevi gören değerli bir besindir. Özellikle %0,8'in altındaki asit oranıyla en doğal zeytinyağı türü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Natürel Sızma Zeytinyağı, zeytinin özünü koruyan değerli bir meyve suyudur. Zeytin ağacının meyvesinden, doğal yapısını bozmadan, yalnızca mekanik işlemlerle (yıkama, dekantasyon, santrifüj, filtrasyon) elde edilmektedir. Kimyasal yardımcılar veya yeniden yapılandırma (reesterifikasyon) gibi yöntemler bu üretim biçimine dahil değildir.
Uluslararası standartlara göre, Natürel Sızma Zeytinyağı doğrudan tüketime uygun olup, serbest yağ asitliği 100 gramda en fazla 0,8 gram oleik asit olmalıdır. Bunun yanında, bazı bölgelerde bu sınır daha da düşüktür; örneğin Kaliforniya’da 0,5 gram sınırı uygulanır. Ayrıca, kaliteli bir yağda peroksit değeri kilogramda 20 milieşdeğer oksijeni geçmemelidir. Bu düşük değer, yağın daha az oksidasyona uğrayacağını ve daha uzun ömürlü olacağını gösterir.
Natürel Sızma, en değerli zeytinyağı çeşididir. Dalından özenle toplanmış ve 24 saat içinde işlenmiş zeytinlerden, genellikle soğuk sıkım yöntemiyle elde edilmektedir. En fazla 27°C’de yapılan bu işlem, zeytinyağının besin ve lezzet bileşenlerini korur. Yeşile çalan rengi, meyvemsi tadı ve hafif acılığıyla tanınmaktadır. Kahvaltılardan salatalara ve sıcak yemeklere kadar pek çok tarifte gönül rahatlığıyla kullanılabilmektedir.
Soğuk sıkım yöntemi, Natürel Sızma Zeytinyağı üretiminde kullanılan en değerli tekniktir. Bu yöntemde, erken hasat zamanında toplanan zeytinler, çekirdekleriyle birlikte kırılarak zeytin hamuru elde edilmektedir. Elde edilen hamur ısıtılarak yoğrulmaya başlanmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, zeytin sıkılırken su sıcaklığının 27 derecenin üzerine çıkmamasıdır. 27 derece ve altındaki sıcaklıkta sıkılan zeytinlerden elde edilen yağ "soğuk sıkım zeytinyağı" olarak adlandırılmaktadır. Bu yöntemle natürel sızma zeytinyağı üretilmektedir.
Soğuk sıkım yöntemi, sıcak sıkıma kıyasla daha az yağ vermektedir. Ancak, zeytinyağı içerisindeki değerli bileşenleri koruduğu için besin değerleri daha yüksektir. Sızma zeytinyağı nedir sorusuna cevap ararken üretim süreci kadar saklama koşulları da büyük önem taşır. Doğru koşullarda saklanmayan zeytinyağının sağlığa faydası azalmakta ve zamanla bozulabilmektedir.
Zeytinyağının saklanmasında dört önemli faktör vardır: ışık, sıcaklık, hava ve zaman.
Bilimsel araştırmalar, Natürel Sızma Zeytinyağı’nın sadece mutfakta değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam biçiminin temel taşı olduğunu ortaya koymaktadır. İçeriğindeki doğal bileşenler sayesinde birçok kronik hastalığa karşı koruyucu etki gösterir.
Natürel sızma zeytinyağı, yalnızca yemeklerde değil; cilt ve saç bakımından, temizlik ve eşya cilasına kadar günlük hayatın birçok alanında kullanılabilen çok yönlü bir üründür. İçeriğinde bulunan oleokantal ve polifenol gibi güçlü antioksidanlar beyin sağlığını destekler, hafızayı güçlendirir. Ayrıca, tekli doymamış yağ asitleri sayesinde kalp ve damar sağlığını korur, iyi huylu kolesterolü artırırken kötü huylusunu düşürür.
Kaliteli bir natürel sızma zeytinyağı seçerken asit oranı %0,8'in altında olmalıdır. Bu oran, yağın özenli ve doğru şekilde işlendiğini gösterir. Tadım yaparken dilin yan taraflarında hissedilen acılık ve boğazda oluşan yakıcılık, ürünün taze ve antioksidan açısından zengin olduğunu işaret eder. Bu duyusal özellikler, zeytinyağının kalitesini belirlemede renk gibi yanıltıcı görsel özelliklerden çok daha güvenilir kriterlerdir.
Alışveriş sırasında ürünün markalı, etiketli ve Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı olmasına dikkat edilmelidir. Etiket üzerinde hasat yılı, dolum tarihi, son kullanma tarihi ve menşei bilgileri yer almalıdır. Ayrıca ürün, ışık ve ısıdan korunması için koyu renkli cam şişe veya paslanmaz metal ambalajlarda sunulmalı, güneş görmeyen ortamlarda saklanmalıdır. Bu koşullar sağlandığında natürel sızma zeytinyağı hem sağlıklı hem de uzun ömürlü bir tüketim sunar.
Sonuç olarak, Natürel Sızma Zeytinyağı sadece bir besin değil, aynı zamanda sağlığımız için doğal bir ilaçtır. Düşük asit oranı, zengin antioksidan içeriği ve soğuk sıkım yöntemiyle üretilmesi onu diğer yağlardan ayırır. Günlük beslenmenize ekleyeceğiniz birkaç kaşık Natürel Sızma Zeytinyağı, lezzetli yemekler hazırlamanıza yardımcı olurken aynı zamanda sağlığınıza da büyük katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla mutfağınızda her zaman kaliteli bir zeytinyağı bulundurmanız, sağlıklı bir yaşam için attığınız en önemli adımlardan biri olacaktır.
Natürel sızma zeytinyağı, zeytinlerin mekanik işlemlerle sıkılmasıyla elde edilen, en saf ve kaliteli zeytinyağı türüdür. Asit oranının %0,8'in altında olması, meyvemsi tadı ve hafif acımtırak yapısıyla diğer zeytinyağlarından ayrılmaktadır.
Kaliteli bir natürel sızma zeytinyağı seçerken asit değerinin %0,8'in altında olmasına, taze çimen ve meyve kokusuna, tadında hafif acılık ve boğazda yakıcılık hissine dikkat edilmelidir. Ayrıca etiket bilgilerini kontrol etmek, markalı ve analizli ürünleri tercih etmek önemlidir.
İçerdiği polifenoller sayesinde güçlü antioksidan özelliğe sahiptir. Kalp sağlığını destekler, kolesterol seviyelerini düzenler, tip 2 diyabet riskini azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır.
Işık, sıcaklık ve hava temasından korunmalıdır. Koyu renkli cam şişelerde veya metal kutularda, doğrudan güneş ışığından uzak, 15-20°C arasındaki sıcaklıklarda saklanmalıdır. Kapağı sıkıca kapatılmalıdır ve mümkünse tam dolu kaplarda muhafaza edilmelidir.
Hayır, zeytinyağının rengi tek başına kalite göstergesi değildir. Piyasada "rengi koyuysa sağlıklıdır" algısıyla satılan, içeriğinde renklendirici bulunan ürünler olabilmektedir. Öte yandan, doğal üretim süreçlerine sadık kalan nitelikli işletmelerin elde ettiği zeytinyağlarında renk, zeytin türü ve hasat zamanına bağlı olarak zengin ve canlı olabilmektedir. Bu da kaliteyle uyumlu bir görsel izlenim yaratabilmektedir. Ancak bu durumda bile rengin, sadece diğer kalite unsurlarını tamamlayıcı bir detay olduğu unutulmamalıdır. Kaliteli bir zeytinyağı seçerken renk yerine asit oranı, koku ve tat gibi diğer faktörlere odaklanmak daha doğrudur.