YENİ SEZON İLK HASAT EKİM İLK HAFTA
1500 TL üzeri ücretsiz kargo
YENİ SEZON İLK HASAT EKİM İLK HAFTA
1500 TL üzeri ücretsiz kargo

Zeytinyağı hikayesi insanlık tarihi kadar eskidir. Arkeolojik bulgular, zeytin ağaçlarının milattan önce yaklaşık 40 bin yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Santorini adasında yapılan kazılarda bu döneme ait zeytin yaprağı fosillerine rastlanmıştır. Bu da bize zeytinyağının ne kadar kadim bir besin olduğunu kanıtlıyor. Dünyada 700'den fazla zeytin ağacı çeşidi bulunmaktadır.


Zeytinyağının Tarihsel Yolculuğu

Tarih boyunca medeniyetlerin kalkınmasında önemli rol oynayan zeytinyağı, insanlığın tarımla tanışmasından da önceki dönemlere uzanmaktadır. Arkeolojik bulgular, zeytin yetiştiriciliğinin Anadolu'da 6000 yıl önce başladığını ve ilk ıslah çalışmalarının Samiler tarafından yapıldığını göstermektedir. 

Anadolu topraklarında yapılan kazılarda, özellikle İzmir'in Urla ilçesi yakınlarındaki antik Klazomenai kentinde M.Ö. 6. yüzyıla ait en eski zeytinyağı işliği bulunmuştur. Ayrıca, Urla Liman Tepe ve Milas Pilavtepe'de Bronz Çağa ait, Kilikia, Lykia, Karya bölgelerinde Antik Çağa tarihlenen zeytinyağı işlikleri tespit edilmiştir. Bu durum, zeytinyağı üretiminin Anadolu'da ne denli köklü olduğunu kanıtlar niteliktedir. Türkiye’deki en eski meyve veren zeytin ağacı ise Manisa Kırkağaç’tadır.

Antik Yunan ve Roma'da ise sadece besin olarak değil, aynı zamanda tanrılara sunulan kutsal yağlardan biri olarak kullanılmıştır. Bu dönemde Akdeniz medeniyetlerinde barış ve bereketin simgesi olarak sanat ve edebiyatta sıkça işlenmiştir. Öyle ki, zeytinyağı fiyatları önemini gösterecek şekilde, Olimpiyat oyunlarında kazanan atletlere ödül olarak 70 bin litre zeytinyağı verilirdi.

Üretim teknikleri açısından baktığımızda, tarihte kullanılan ilk yöntem zeytinlerin ayakla ezilip sıcak su yardımıyla yağının alınmasıydı. Sonrasında Romalılar zeytini iki taş arasında ezerek zeytinyağı elde etme yöntemini keşfettiler. Zaman içerisinde Arşimet vidasının hareketiyle elde edilen basınçtan faydalanılan mengene yöntemi geliştirildi. 19. yüzyılda buharın kullanılmasıyla üretimde büyük bir artış yaşandı.

Günümüzde hidrolik preslemeler ve elektrikli motorların kullanılmasıyla modern sistemlere ulaşılmıştır. Ancak, zeytinyağının tarihsel önemi ve kültürel değeri hala korunmaktadır.


Gelenekselden Modern Üretime

Zeytinyağı üretiminde kullanılan yöntemler, yüzyıllar içinde büyük değişim geçirmiştir. Ancak, temel üretim aşamaları tarih boyunca aynı kalmıştır: ezme-kırma, yoğurma ve ayrıştırma. Eskiden zeytinler, bir eşek ya da beygirin döndürdüğü değirmen taşı ile ezilirdi. Keten çuvallara doldurulur ve insanlar tarafından ayakla ezilerek yağ çıkarılırdı. Böylece zeytin hamuru ezilerek yağı ve karasuyu sızdırılır, son aşamada ise yağ ve karasu ayrıştırılırdı.

Sanayi devrimi ile birlikte zeytinyağı üretimi büyük bir dönüşüm yaşadı. Teknolojinin gelişmesiyle santrifüj ve presleme sistemleri kullanılmaya başlandı. Günümüzde modern üretim süreci şu aşamalardan oluşmaktadır;

  1. Zeytin hasadı
  2. Yabancı maddelerin ayıklanması
  3. Suda yıkama
  4. Kırma-ezme
  5. Yoğurma (malaksasyon)
  6. Ayrıştırma
  7. Santrifüjleme
  8. Filtreleme
  9. Analiz
  10. Ambalajlama

Modern zeytinyağı üretiminde iki temel sistem kullanılmaktadır: klasik ve kontinü sistemler. Klasik sistemde mengeneler ve presler kullanılmaktadır. Modern sistemlerde is santrifüjleme, perkolasyon veya bunların kombinasyonu kullanılmaktadır. Kontinü sistemler, "2 fazlı" ve "3 fazlı" olarak ikiye ayrılmaktadır. 3 fazlı sistemde dekantasyon atıksuyu, pirina ve yağ olmak üzere üç ayrı faz oluşmaktadır. 2 fazlı sistemde sulu pirina ve yağ olmak üzere iki ayrı faz oluşur. Merak edenler için, zeytinyağı donar mı sorusunun cevabı evet; üretim sürecinde sıcaklık kontrolü bu nedenle önemlidir. 2 fazlı sistemin en büyük avantajı, daha az atıksu oluşturması ve doğal antioksidan olan polifenollerin çoğunun yağın içinde kalmasıdır.

Ancak her iki sistemin de avantaj ve dezavantajları vardır. Klasik sistemler düşük yatırım maliyeti ve enerji tüketimi sunarken, modern sistemler daha hijyenik koşullar sağlar ve iş gücü ihtiyacını azaltmaktadır.


Faydaları Nelerdir?

Akdeniz diyetinin vazgeçilmez bir parçası olan zeytinyağı, sadece lezzetli bir besin değil, aynı zamanda sağlık için adeta doğal bir ilaçtır. Bilimsel araştırmalar, düzenli tüketiminde kalp krizi ve buna bağlı ölümleri önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.

  • İçerdiği kuvvetli antioksidanlar, kötü kolesterolün (LDL) oksidasyonunu önleyerek damar sertleşmesine karşı koruma sağlar.
  • Zeytinyağı içerdiği tekli doymamış yağlar sayesinde kalp-damar sağlığını desteklemektedir. Ayrıca, iyi kolesterolü (HDL) artırır ve kötü kolesterolü düşürür. 
  • Pıhtılaşmayı engelleyici ve kanı sulandırıcı etkisi de vardır.
  • Bilimsel çalışmalarda, günde sadece 2 kaşık zeytinyağı içmenin kalbi uzun yıllar koruduğu saptanmıştır. 
  • Anti-inflamatuar özelliği sayesinde vücuttaki iltihabı azalttığı ve bu sayede kronik hastalık riskini düşürdüğü belirlenmiştir.
  • İçerdiği antioksidanlar, özellikle E vitamini ve fenolik bileşikler, serbest radikallerle savaşarak hücresel hasarı azaltır.
  • Özellikle erken hasat edilen zeytinyağlarında polifenol oranının daha yüksek olduğu ve bu bileşiklerin bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir.
  • Beyin sağlığı açısından da oldukça değerlidir. İçerdiği Oleochantal maddesinin Alzheimer tedavisinde kullanılabileceğine dair çalışmalar bulunmaktadır.
  • Parkinson görülme sıklığında %13 azalma sağladığı saptanmıştır.
  • Kanser önleyici etkileri de dikkat çekicidir. Özellikle meme, yemek borusu, akciğer, prostat ve deri kanseri gibi türlerin Akdeniz diyetiyle beslenen toplumlarda daha nadir görüldüğü belirlenmiştir.

Günlük beslenme düzenine eklenecek kaliteli bir zeytinyağı, sayısız sağlık faydasıyla yaşam kalitesini artıracak doğal bir besindir.

Karaosmanoğlu Zeytinyağı kökleri, Manisa'nın Kırkağaç ilçesine dayanmaktadır. Bu bölgede uzun yıllardır aile geleneği olarak devam eden bir zeytinyağı üretim hikayesini temsil etmekteyiz. Karaosmanoğlu Ailesi olarak, Kırkağaç'ta bulunan arazilerimizde 'Domat', 'Edremit-Ayvalık' ve 'Trilye' gibi çeşitli zeytin ağaçlarıyla 300 dönüm üzerinde zeytinliklere sahibiz. Modern fabrikalarda soğuk sıkım yöntemiyle ürettiğimiz zeytinyağları, ailemizin özenle yönettiği ve uzun yıllardır aynı ekip ile çalıştığı bir süreçle elde edilmektedir. Bu geleneği, her bir ürünümüzün arkasında aile emeği ve deneyimini hissettiren bir marka olarak 2017 yılından bu yana "Karaosmanoğlu" ismiyle sürdürüyoruz.

Zeytinyağlarımız hakkında detaylı bilgi bilgi almak için bizimle telefon aracılığı ile iletişime geçebilir, sitemizde sağ alt köşede bulunan Whatsapp hattımız üzerinden mesaj atabilir veya sitemiz üzerinden ürünlerimizi inceleyebilirsiniz.


Sık Sorulan Sorular (SSS)


Zeytinyağı Nedir ve Nasıl Üretilir?

Zeytin ağacının meyvesinden elde edilen doğal, sıvı bir yağdır. Elde edilen su ve yağ karışımı ayrıştırılarak natürel sızma zeytinyağı elde edilmektedir.


Zeytinyağının Sağlık Açısından Faydaları Nelerdir?

Kalp-damar sağlığını destekler, kolesterol seviyelerini düzenler, iltihabı azaltır ve kanser riskini düşürür. Ayrıca beyin sağlığına faydalıdır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.


Zeytinyağı Nasıl Saklanmalıdır?

Koyu renkli cam şişelerde, serin ve karanlık bir ortamda saklanmalıdır. Bu şekilde saklama, yağın raf ömrünü uzatır ve kalitesini korur.


Kaliteli Bir Zeytinyağı Nasıl Anlaşılır?

Burunda taze çimen kokusu bırakır. Damakta hafif acılık ve yakıcılık hissi verir. Ayrıca renk değil, koku ve tat kaliteyi belirler.


Zeytinyağı Donduğunda Besin Değeri Kaybolur Mu?

Hayır, zeytinyağı 18 derecenin altında donabilmektedir. Ancak bu durum besin değerini etkilemez. Oda sıcaklığına geldiğinde eski haline döner ve besin değerini korur.